Kitap Vakfından Filistin'de Yapılan Soykırıma Tepki

Kitap Vakfı Şanlıurfa Dergah Cami önünde basın açıklaması yaparak, İsrail tarafından Filistin halkına karşı gerçekleştirilen soykırıma tepki gösterdi.

GÜNCEL Yayın: 14 Temmuz 2025 - Pazartesi - Güncelleme: 14.07.2025 22:26:00
Editör - C.Cahit Coşkun
Okuma Süresi: 7 dk.
Google News
Kitap Vakfı tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:
 
Değerli “Urfa Filistin Dostları”
İşgalci İsrail rejimi ve Amerika’nın, Filistin halkına karşı gerçekleştirdikleri soykırımın, 646. günündeyiz. 
Soykırım, uluslararası toplumun, özellikle de İslam dünyasının, kahreden sessizliği eşliğinde, hız kesmeden devam ediyor.  
İkinci yılını doldurmak üzere olan soykırımda, bugüne kadar tespit edilebilen şehit sayısı, altmış bine yaklaştı, yaralı sayısı ise yüz binleri aştı. 
Enkaz altında çıkarılamayan on binlerce ceset de başta barbar Batı, sonra da bütün dünyanın, ayrı ve kocaman bir utancı.  
İnsanın içini parçalayan bu zulüm, İslam dünyasının ve uluslararası toplumun alnından, sonsuza dek silinmeyecek kapkara bir leke olarak kalacaktır. 
Hiç kendimizi kandırmayalım, zamanı geldiğinde, sadece faillere bu zulmü niçin işledikleri sorulmayacak, sessizce seyredenlere de, bu zulüm karşısında niçin sessiz kaldıkları sorulacak ve hak ettikleri ceza verilecektir.
    
***
 
Değerli Kardeşlerim!
Soykırımın devam ettiği 646 gün boyunca, Bakü Ceyhan petrol hattından, günlük 700 bin varil petrol aktı ki, maalesef bunun önemli bir kısmı, işgalci İsrail rejimine gitti.
Türkiye’nin işgalci İsrail rejimiyle ilişkileri, hâlen devam ediyor. 
İşgalci İsrail rejimiyle ticaret, hileli yollarla, Filistin ve 3. ülkeler üzerinden, hâlen devam ediyor.   
Kürecik ve İncirlik Üsleri, Amerika ve İsrail’e hizmet etmeye, hâlen devam ediyor.
 
***
 
Bir önceki açıklamamızda günlük 700 bin varil Azerbaycan petrolünün işgalci rejime sevk edildiğini belirtmiştik. Yeri gelmişken bir hususta bir düzeltme yapmak isterim. Bu 700 bin varil petrolün tamamı değil, önemli bir kısmı işgalci rejime gitmektedir.   
Hükümetin, İsrail’le ilgili birçok konuda son derece ketum davrandığı ve kamuoyunu doğru bilgilendirmediği malum. Bununla beraber, daha dikkatli olmalı ve yanlış bilgi vermemeliydik. 
Aslında ilk açıklamamızdan itibaren dile getirdiğimiz esas talebimiz, işgalci rejimle bütün ilişkilerin sona erdirilmesidir. 
Hâlen bu esas talebimizin arkasındayız. 
Türkiye eğer insan haklarına saygılı bir hukuk devleti ise; evrensel insan haklarını, evrensel hukuk ilkelerini ve uluslararası hukuk kurallarını, her gün, alenen çiğneyen bu alçak rejimle, bütün ilişkilerini, bir an önce kesmelidir. 
 
***
 
 
Değerli Filistin Dostları
Filistin konusuna her zaman, mezhep, din ve etnisite üstü bir perspektifle baktık. “Zulme karşı durma” ortak paydasında buluşanların, diğer bir anlatımla zalimlere, sömürgecilere, işgalcilere, vicdansızlara, ikiyüzlülere, yalancılara ve ahlaksızlara karşı, haktan, adaletten, merhametten ve doğruluktan yana olanların, ahlaki ve vicdani bir sorumluluğu olarak baktık. 
Zalime karşı en küçük bir taviz vermemizin bile söz konusu olamayacağı bu duruşumuz; bize, cephemizi tahkim etme ve genişletme gibi önemli sorumluluklar yüklemektedir. 
Bu nedenle “Zulme karşı durma” ortak paydasında buluşan hiçbir kesime karşı, ötekileştirici bir yaklaşımımız veya bu insani davayı siyasi polemiklere alet etme lüksümüz, söz konusu olamaz. 
Bu duruşumuzun bize yüklediği diğer bir sorumluluk da, geçmişteki hatalara takılıp kalmama ve geleceğe birlikte bakmaktır.
 
***
Değerli Kardeşlerim!
Bugün yerle bir edilen Gazze hapishanesinde açlığa, susuzluğa ve ölüme terk edilen Filistin halkının durumu, kardeşleri tarafından, kör bir kuyuda ölüme terk edilen, Hz. Yusuf’un durumundan farksızdır.
Olup bitenlere bir Filistinli gözüyle bakmaya cesaretimiz var mı? Buna yürek dayanır mı?
Bir Filistinliye göre “bu şartlarda hayatta kalmanın bir işkence olarak görüldüğü, ölmenin bir nimet sayıldığı, dünyanın tamamıyla zalime arka çıkarak veya zulme sessiz kalarak onlara düşman kesildiği, akademisyenlerin sadece maaşlarının peşinde koşan cahil ve kibirli kişiler olduğu, sahtekârlıkla beslenen, ikiyüzlü, sözde imamların sözlerinin hiçbir teselli vermediği, liderler ve kralların tahtlarını korumak için Filistin halkı gibi mazlumların kanını dökmeye hazır çıkarcılar olduğu, tüccarların hırsız, öğrencilerin ise tembelliğe gömülmüş, umutsuz bir kuşağın yansıması olduğundan” başka ne söyleyebiliriz ki? 
Filistin halkına bu duyguları yaşatma hakkımız var mı?      
Bize düşen, bu kardeşlerimize yardım etmek, yarın onlara bakacak, özgürleşirse Mescidi Aksa’da namaz kılacak bir yüze sahip olmak ve bizi affetmeleri için elimizden geleni yapmaktır.
 
***
 
Değerli “Urfa Filistin Dostları”
Umutsuzluk Müslüman’a yakışmaz ve Rabbimiz bizi bundan men etmiştir. 
O kadar sınırlı imkânlara rağmen, 646. gününde bile HAMAS’ın cesur mücahitleri, maddi ve teknolojik yönden kendileriyle kıyaslanamayacak ölçüde ileri ve geniş imkânlara sahip düşmana, özellikle son zamanlarda, çok önemli kayıplar verdirmekte ve canlarını yakmaktadır.    
Bu azim, cesaret ve direnişin, bütün dünya Müslümanlarına örnek olması gerekir. 
Onlar bunu yapabiliyorsa, biz de binlerce kişiye sesimizi ulaştırabilmeli, onları harekete geçirebilmeli ve hükümete somut adımlar attırabilmeliyiz.
 
 
 
 
 
 
***
 
Değerli “Filistin Dostları”
Diğer taraftan, bir etkisi olmaz, sonucu değiştirmez gibi düşünceler ve burun kıvıran bir yaklaşımla, eylemlerimize katılmayan bir kesimin bulunduğunun da farkındayız.
Başarabileceğimize dair güçlü bir inanç ve stratejik bir ortak akılla hareket edersek, o hayal gibi görünen amaçlarımıza, ulaşabiliriz. 
Unutmayalım, biz, sonuçlardan önce, doğru tarafta yer almak ve o çaresiz Filistin halkının onlarca kez dile getirdiği çığlıklara ve imdatlara cevap vermekle sorumluyuz.
Urfa’da, temmuz ayının kavurucu sıcağında, bir pazar günü, rahatınızı ve bütün işlerinizi bir kenara bırakıp burada toplanmakla, asla küçümsenecek bir iş yapmadığınızı bilmenizi isterim. Hakikatin anlaşılması için kamuoyu oluşturulması, bizim şimdilik yapabileceğimiz en önemli iştir.  
Bulunduğunuz bütün ortamlarda bu konuyu gündeme getirin. 
İşgalci İsrail rejiminin, insanlık suçu işlediğini, bunun Uluslararası Ceza Mahkemesi kararı ile sabitleştiğini ve bu suç emrini verenler hakkında tutuklama kararı verildiğini, bütün ortamlarda dile getirin. 
Türkiye’nin böyle bir rejimle ilişkilerinin devam etmesine razı olmadığınızı ısrarla dile getirin. 
 
***
 
Eylemimiz sona ermiştir. 
Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum
Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.