Şanlıurfa Tabip Odası'ndan Sağlıkta Şiddete Tepki
Şanlıurfa Tabip Odası Balıklıgöl Devlet Hastanesi Acil Servisinde dün akşam 1 doktor ve 1 güvenlik görevlisinin bıçaklı saldırıya uğramasına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı.

Şanlıurfa Tabip Odasının yaptığı basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı.
30 Temmuz 2025 akşamı Balıklıgöl Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görev yapan bir meslektaşımız ve bir güvenlik görevlisi, Acil Servisi elini kolunu sallayarak gelen bir kişi tarafından bıçaklı saldırıya uğramış, yaralanmışlardır. Meslektsşımız ve çalışma arkadaşımız, geçirdikleri ameliyatın ardından hala yatarak tedavilerine devam etmektedirler. Bu saldırıyı lanetliyor, acil şifalar diliyoruz.
Ancak artık sadece “geçmiş olsun” demeyeceğiz.
Çünkü bu saldırı münferit değil.
Çünkü bu ilk değil, son da olmayacak.
Çünkü bu şiddetin faili sadece bıçağı tutan el değil.
Bu saldırının asli sorumlusu, yıllardır sağlık sistemini bir müşteri-hasta pazarı haline getiren, sağlık çalışanlarını hedef gösteren, tüketimi körükleyen, emeğimizi değersizleştiren politikalardır. Hekim ile hastayı karşı karşıya getiren bu sistem, her gün biraz daha parçalanmakta, şiddeti normalleştirmekte, çalışanı korumasız ve yalnız bırakmaktadır.
Bugün hastaneler, şifa dağıtılan yerler değil, öfkenin, sabrın tükendiği, umudun bıçakla savrulduğu alanlara dönüşmüştür. Çünkü bu sistemde halkın sağlığı da, hekimin yaşamı da değersizdir.
Yetkililere soruyoruz:
• Kaç doktor daha yaralanmalı?
• Kaç hemşire daha darp edilmeli?
• Kaç sağlık emekçisi daha ölmeli?
Artık yeter!
Sağlık kurumlarında ve çalışma alanlarında karşılaştığımız sağlıkta şiddet, artık vandalizme dönüşmüş durumdadır.
Sağlık Bakanlığının başlıca görevlerinden biri çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi ve şiddetten arındırılmasıdır. Ne yazık ki sağlık kurumlarına silahla, sopayla, kesici-delici aletlerle rahatça girilebilmekte, sağlık çalışanları çoğu kez bir odaya kapanarak veya kapı arkasında barikat kurarak saldırılardan korunmaya çalışmaktadır.
Sağlık Bakanlığının Beyaz Kod Sisttemi kurulduğundan beri en az 122 bin şiddet vakası bildirimi yapılmıştır.
Sağlığın kalitesi değil, başvuru sayısı ile övünülen popülist sağlık politikaları sonucu acil Servisler kaotik çalışma alanları haline gelmiştir. Acile başvuru sayıları OECD ülkelerinde her 100 kişii başına 27 iken ülkemizde 177’dir.
Tüm bunların yanısıra güvenlik görevlileri sağlıkta şiddete maruz kaldıklarında cezai ve tazmin süreçlerinde hiçbir hak talep edemeyecekleri bir düzenlemeye tabiiler. Bu duruma da dikkat çekmek ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini hatırlatmak isteriz!
Biz sağlık emekçileri kurban değiliz!
Kolluk kuvveti de değiliz, müşteri temsilcisi hiç değiliz!
Biz bu ülkenin sağlığını ayakta tutan insanlarız.
Ama ne yazık ki, çalıştığımız yerler artık güvenli değil. Ne acil servisler, ne poliklinikler, ne ameliyathaneler…
yaşanan Bu şiddet olayı münferit bir olay değildir ve sorumlular adil şekilde yargılanmadıkça şiddet bitmeyecek!
Yalnızca saldırgan değil, bu ortamı yaratan sağlık politikaları da yargılanmalıdır.
TALEPLERİMİZ
Sağlıkta Şiddete karşı cezasızlığın son bulması için TTB’nin hazırladığı “Sağlıkta Şiddet Yasası” bir an önce yasalaştırılmalıdır:
*Sağlık çalışanlarına yönelik işlenen suçlarda cezalar arttırılmalı, cezasızlık son bulmalıdır.
*sağlık çalışanlarına yönelik işlenen suçlarda infazın hükmü açıklanmasının geri bırakılması ve denetimli serbestlik uygulamaları kaldırılmalıdır.
*TCK’da “sağlık çalışanlarına yönelik şiddet” başlığı ile yeni suç kategorisi tanımlanmalıdır.
AÇIKÇA BELİRTMELİYİZ Kİ:
• Sağlıkta şiddet bir güvenlik sorunu değil, bir sistem sorunudur.
• Bu düzene razı değiliz.
• Her saldırının hesabı sorulana, sağlıkta şiddet sona erene kadar susmayacağız.
• Yetkilileri uyarıyoruz: Bu çöküşü izlemekle değil, sorumluluk alarak durdurabilirsiniz!
SAĞLIKTA ŞİDDETİN SONA ERMESİ ÇİN VERECEĞİMİZ MÜCADELEYİ SONUÇ ALINCAYA KADAR SÜRDÜRMEKTE KARARLIYIZ!
Mesleğimizi, emeğimizi, yaşam hakkımızı savunuyoruz!